2025 yılına dünya ekonomisi yüksek beklentiler ve belirsizliklerle adım attı. Pandemi sonrası toparlanmanın büyük ölçüde tamamlandığı bir dönemin ardından, merkez bankalarının sıkı para politikaları, jeopolitik gerginlikler ve teknoloji yatırımları yeni bir ekonomik denge kurmaya başladı. 2025’in ilk çeyrek verileri, küresel büyüme trendlerinin hem umut verici hem de temkinli bir tablo sunduğunu gösteriyor.
Küresel Büyüme Oranları
Uluslararası Para Fonu (IMF) verilerine göre 2025’in ilk çeyreğinde küresel ekonomi yıllık bazda %2,9 oranında büyüme kaydetti. Bu oran, 2024’ün son çeyreğine göre hafif bir gerilemeye işaret ediyor. Özellikle gelişmiş ülkelerde büyümenin yavaşlaması, küresel ortalamayı aşağı çeken başlıca faktörlerden biri oldu. Gelişmekte olan ülkelerde ise büyüme performansı görece daha güçlü kaldı.
Bölgesel Performanslar
ABD ekonomisi, faizlerin yüksek kalmaya devam etmesine rağmen ilk çeyrekte %1,8 büyüme kaydetti. Avrupa Birliği, enerji fiyatlarının istikrar kazanması ve tüketici harcamalarının artmasıyla %1,2’lik bir büyüme oranı yakaladı. Çin, pandemiden sonraki toparlanmasını sürdüremeyerek beklentilerin altında %4,6 büyüdü. Hindistan ise %6,2 büyüme oranıyla dikkat çekti ve Asya’nın lokomotifi olma iddiasını güçlendirdi.
Sektörel Dağılım
İlk çeyrekte teknoloji ve yapay zeka sektörleri küresel büyümeye önemli katkı sağladı. Özellikle bulut teknolojileri, yapay zeka çözümleri ve yarı iletken üretimi öne çıktı. Enerji sektörü ise yeşil enerji yatırımlarının hızlanmasıyla büyüme trendini korudu. Geleneksel sanayi ve inşaat sektörleri bazı bölgelerde durgunluk yaşadı, ancak hizmet sektörü güçlü toparlanmasını sürdürdü.
Enflasyon ve Para Politikaları
2025’in ilk çeyreğinde enflasyon oranları birçok ülkede düşüş trendine girdi. ABD’de enflasyon %3,2 seviyelerine gerilerken, Avrupa’da ortalama %2,7 olarak ölçüldü. Gelişmekte olan ülkelerde ise yüksek gıda ve enerji fiyatları nedeniyle enflasyon baskısı devam etti. Bu gelişmeler merkez bankalarının faiz artırımlarını yavaşlatmalarına ya da durdurmalarına yol açtı, ancak parasal sıkılaşmanın etkileri hâlâ hissediliyor.
Jeopolitik Riskler
Orta Doğu’da ve Doğu Avrupa’daki jeopolitik gerginlikler ilk çeyrekte küresel büyüme üzerinde aşağı yönlü baskı yarattı. Özellikle enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar ve ticaret rotalarındaki değişiklikler bazı ekonomilerin performansını etkiledi. Ancak genel tablo, küresel ticaret hacminde büyük bir daralma olmadığı yönünde.
İleriye Dönük Beklentiler
2025’in ikinci çeyreği için büyüme beklentileri daha dengeli bir görünüm sunuyor. Faizlerin yavaş yavaş indirilmeye başlanması, tüketici güveninin artması ve kamu harcamalarının destekleyici politikalarla devam etmesi, özellikle gelişmiş ekonomilerde büyümeyi yeniden canlandırabilir. Ancak küresel çapta finansal istikrarı tehdit edebilecek ani şoklara karşı temkinli bir iyimserlik hâkim.
2025 yılının ilk çeyreği, küresel ekonomide toparlanmanın devam ettiğini ancak bu toparlanmanın kırılgan olduğunu gösterdi. Teknoloji ve enerji sektörlerinin büyümesi umut verici olsa da, jeopolitik riskler ve para politikalarının etkileri nedeniyle dikkatli bir izleme süreci gerekiyor. Dünya ekonomisi, güçlü ve zayıf dinamiklerin iç içe geçtiği bir denge oyununa sahne olmaya devam edecek.