Döviz Kurlarında Son Durum: TL’nin Değer Kaybı Sürüyor mu?
2025 yılı itibarıyla Türkiye ekonomisinin en yakıcı meselelerinden biri olmaya devam eden döviz kurları, piyasaların en hassas göstergeleri arasında yer alıyor. Son yıllarda yaşanan yüksek enflasyon, dış ticaret açığı ve döviz rezervlerindeki kırılganlık, Türk Lirası (TL) üzerinde kalıcı bir baskı oluşturmuş durumda. Nisan 2025 itibarıyla döviz piyasalarına bakıldığında, TL’nin değer kaybı önceki yıllara göre daha yavaşlamış olsa da istikrarlı bir güçlenmeden hâlâ söz edilemiyor.
Güncel Kurlar ve Seyir
Nisan 2025 ortasında güncel kurlar şu şekilde seyrediyor:
-
1 Dolar = 32,85 TL
-
1 Euro = 35,45 TL
-
1 Gram Altın = 2.490 TL civarında
Kurlar, yılın ilk üç ayında görece yatay bir seyir izlemiş olsa da Nisan başı itibarıyla tekrar yukarı yönlü baskıların arttığı gözlemleniyor. Özellikle kur korumalı mevduatların vadelerinin dolmaya başlaması ve yeniden dövize dönüş talepleri, piyasada dövize olan talebi canlı tutuyor.
TL Neden Baskı Altında?
TL’nin değer kaybı yalnızca kısa vadeli dalgalanmalardan değil, yapısal sorunlardan kaynaklanmaktadır. Bunların başlıcaları şunlardır:
-
Yüksek Enflasyon: Nisan 2025 itibarıyla TÜFE bazlı yıllık enflasyon yaklaşık %67,9 seviyesinde seyrediyor. Yüksek enflasyon, TL’nin reel değerini düşürerek dövize olan talebi artırıyor.
-
Cari Açık: Türkiye’nin dış ticaret açığı ve enerji ithalatına dayalı cari açığı, dövize olan ihtiyacı artırarak TL’nin sürekli baskı altında kalmasına neden oluyor. İlk çeyrekte dış ticaret açığı yaklaşık 22,5 milyar dolar oldu.
-
Rezerv Sorunu: TCMB’nin brüt döviz rezervleri toparlanma sürecinde olsa da net rezervler hâlâ kırılgan durumda. Bu da dövize yönelik spekülatif ataklara karşı savunmasız kalınmasına yol açabiliyor.
-
Jeopolitik Riskler: Orta Doğu’da ve Karadeniz çevresindeki gelişmeler, Türkiye’nin döviz piyasalarını doğrudan etkileyen faktörler arasında. Her yeni kriz, TL üzerinde baskı yaratabiliyor.
Merkez Bankası ve Politika Tepkisi
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizini %45 seviyesinde tutarak TL’ye destek vermeyi sürdürüyor. Ayrıca piyasadaki likiditeyi sıkılaştırmak, dövize olan talebi baskılamak amacıyla:
-
Zorunlu karşılık oranlarını artırdı
-
TL mevduatı özendiren teşvikler sundu
-
Döviz girişlerini destekleyen düzenlemelere ağırlık verdi
Ancak tüm bu adımlar, yalnızca geçici çözümler sunmakta. TL’nin kalıcı olarak değer kazanabilmesi, enflasyonun düşürülmesi, cari açığın kontrol altına alınması ve güven artırıcı yapısal reformlarla mümkün olabilir.
Kur Beklentileri ve Piyasa Yönü
Piyasalarda genel beklenti, TL’nin yılın ikinci yarısında da kontrollü değer kaybı yaşayacağı yönünde. Özellikle FED’in global faiz politikası, Avrupa ekonomisindeki toparlanma hızı ve iç politikadaki istikrar unsurları, kurların yönü üzerinde belirleyici olacak. Yerli yatırımcıların döviz tevdiat hesaplarındaki hareketlilik de dikkatle izleniyor.
Uluslararası derecelendirme kuruluşları ve yatırım bankaları, 2025 sonunda dolar kurunun 35–37 TL bandında olabileceğini tahmin ediyor. Bu da yılın geri kalanında TL’nin kontrollü de olsa değer kaybını sürdürebileceği anlamına geliyor.
Vatandaş ve Reel Sektör Üzerindeki Etkiler
Kurların yüksek seyretmesi, özellikle ithalata bağımlı sektörleri doğrudan etkiliyor. Sanayi üretiminde ara malı ve enerji ithalatı nedeniyle maliyetler artıyor. Bu da üretici fiyat endeksini yukarı çekerek tüketiciye yansıyor. Aynı zamanda yurtdışından borçlanan şirketler için kur riski artıyor. Vatandaş tarafında ise ithal ürünlerdeki fiyat artışları, teknoloji ve otomotiv gibi sektörlerde alım gücünü zorluyor.
Güçlü TL İçin Ne Gerekli?
Türk Lirası’nın kalıcı biçimde güçlenebilmesi için kısa vadeli önlemlerin ötesine geçmek gerekiyor. Uzun vadeli çözüm, enflasyonun kalıcı şekilde düşürülmesi, ihracata dayalı üretim modelinin güçlendirilmesi ve sermaye akımlarını cezbeden güven ortamının sağlanmasıyla mümkün.
Döviz kurları hala ekonomi yönetiminin en kırılgan başlıklarından biri olmayı sürdürüyor. Merkez Bankası’nın faiz politikası, küresel gelişmeler ve yatırımcı güveni TL’nin kaderini belirleyecek.