Dünya Kuraklıkla Mücadele Günü: Tarım ve Gıda Ekonomisine Etkileri
Birleşmiş Milletler tarafından her yıl 17 Haziran’da kutlanan Dünya Kuraklıkla Mücadele Günü, 2025 yılında da artan iklim kriziyle birlikte tarım ve gıda ekonomisinin geleceği açısından kritik bir uyarı niteliği taşıyor. Küresel ölçekte hissedilen kuraklık, sadece çevresel değil, aynı zamanda ekonomik bir tehdit olarak dünya gündeminde yerini koruyor.
Tarım Üzerindeki Etkiler Derinleşiyor
Kuraklık, doğrudan bitkisel üretimi ve hayvancılığı etkileyerek gıda arzını kısıtlıyor. Son yıllarda artan sıcaklıklar, yağış dengesizlikleri ve yer altı su kaynaklarının tükenmesi, birçok bölgede verimliliğin düşmesine neden oldu. Özellikle Afrika, Orta Asya ve Güney Avrupa gibi bölgelerde bu etki çok daha yıkıcı boyutlara ulaştı.
Ekonomik Kayıplar Milyar Dolarlarla Ölçülüyor
Dünya Bankası ve FAO verilerine göre, yalnızca 2024 yılında kuraklık kaynaklı tarımsal kayıpların toplam değeri 100 milyar doların üzerine çıktı. Tarım ihracatına dayalı ekonomilerde bu durum cari açıkları artırırken, gıda ithalatına bağımlı ülkelerde enflasyonist baskılar yükseldi.
Gıda Fiyatlarında Dalgalanma Sürüyor
Kuraklık, dünya genelinde buğday, mısır, pirinç, soya gibi temel gıda ürünlerinin arzını düşürerek fiyat oynaklıklarını artırıyor. Bu durum sadece gelişmekte olan ülkelerde değil, aynı zamanda gelişmiş ekonomilerde de hane halkı harcamaları üzerinde doğrudan etki yaratıyor.
Su Kaynaklarının Tükenmesi ve Enerji Maliyeti
Tarımda sulama ihtiyacının artması, yer altı su rezervlerinin azalmasına ve sulama enerjisi maliyetlerinin yükselmesine neden oluyor. Elektrik ve dizel kullanımıyla yapılan sulamalar, üretici maliyetlerini artırarak pazara sunulan ürünlerin fiyatlarını da yukarı çekiyor.
Sigorta ve Risk Yönetimi Yetersiz
Pek çok ülke, kuraklık gibi doğal afetlere karşı tarımsal sigorta sistemlerinde yetersiz altyapıya sahip. Üreticilerin karşılaştığı zararların sadece küçük bir bölümü tazmin edilebiliyor. Bu da çiftçilerin üretimi terk etmesine ve kırsal göçlerin hızlanmasına neden oluyor.
Gıda Güvenliği ve Politik İstikrar Riski
Gıda fiyatlarındaki artış ve arz yetersizliği, sosyal huzursuzlukları ve politik istikrarsızlığı tetikleyebilecek boyutlara ulaşıyor. Özellikle düşük gelirli ülkelerde, temel gıda maddelerine erişim sorunu halk sağlığını tehdit ederken, ekonomik baskıları da artırıyor.
Sürdürülebilir Tarım ve Çözüm Arayışları
Uzmanlar, kuraklıkla mücadele için şu temel stratejileri öneriyor:
-
Damla sulama ve hassas tarım tekniklerinin yaygınlaştırılması
-
Kuraklığa dayanıklı tohum çeşitlerinin teşviki
-
Tarımda dijitalleşme ve erken uyarı sistemleri
-
Uluslararası iklim fonlarının artırılması ve erişimin kolaylaştırılması
Türkiye Örneği: Riskler ve Önlemler
Türkiye’de 2025 yılı ilk yarısında İç Anadolu ve Güneydoğu bölgelerinde kuraklık riski yüksek seyretti. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre, yerli buğday rekoltesinde %12 düşüş, mısır ve arpa üretiminde ise %7’lik azalma bekleniyor. TMO, bu duruma karşılık olarak ithalat planlamasında erken aksiyon aldı.