Çin ve ABD Ekonomisindeki Gelişmelerin Türkiye’ye Yansıması
2025 yılı baharı itibarıyla dünya ekonomisinin en büyük iki aktörü olan Çin ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD), küresel ekonomik gündemi belirlemeye devam ediyor. Bu iki ülkenin ekonomik büyümesi, ticaret stratejileri, faiz kararları ve teknoloji politikaları sadece kendi sınırlarını değil, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin ekonomik dinamiklerini de doğrudan etkiliyor.
Özellikle ticaret, döviz piyasaları, enerji, ihracat ve finansman erişimi gibi alanlarda Çin ve ABD’deki gelişmelerin Türkiye’ye yansımaları son derece belirgin hale geldi.
ABD Ekonomisindeki Gelişmeler ve Türkiye’ye Etkisi
1. FED’in Faiz Politikası:
ABD Merkez Bankası (FED), 2025’in ilk çeyreğinde faizleri %5,25 seviyesinde tutmaya devam etti. Faizlerin yüksek tutulması, global likiditeyi daraltırken, gelişmekte olan ülkelere sermaye girişini yavaşlatıyor.
Türkiye’ye yansıması:
- Doların güçlenmesi, TL üzerinde baskı yaratıyor
- Türkiye’nin dış borçlanma maliyetleri artıyor
- Portföy yatırımlarında çıkış eğilimi yaşanıyor
- Merkez Bankası’nın faiz indirimi için manevra alanı daralıyor
2. ABD Ekonomisinde Tüketim ve Talep:
2025 itibarıyla ABD ekonomisinde iç talep yavaşlarken, ithalat talebi de düşüşe geçti. Bu durum, Türkiye’nin ABD’ye olan ihracatını etkileyebilir.
Başlıca etkilenen sektörler:
- Otomotiv yan sanayi
- Makine ve elektronik parçalar
- Savunma ve havacılık
3. ABD’nin Jeopolitik ve Ticaret Politikaları:
ABD, 2025’te Çin’e karşı ticaret savaşını teknoloji ürünleri üzerinden sürdürmeye devam ediyor. Gümrük vergileri, ambargolar ve teknoloji kısıtlamaları, küresel tedarik zincirlerinde yeni denge arayışlarını gündeme getiriyor.
Türkiye’ye fırsat:
ABD’nin Çin’e olan bağımlılığı azaltmak istemesi, Türkiye gibi üretim üssü potansiyeli olan ülkeleri ön plana çıkarıyor.
Çin Ekonomisindeki Gelişmeler ve Türkiye’ye Etkisi
1. Çin’de Yavaşlayan Büyüme:
Çin ekonomisi 2025’in ilk çeyreğinde %4,5’lik büyüme ile beklentilerin altında kaldı. Özellikle gayrimenkul sektöründeki kriz, iç talep daralması ve genç işsizlik oranlarındaki artış dikkat çekiyor.
Türkiye’ye etkisi:
- Çin’in üretimi yavaşladıkça, Türkiye gibi tedarikçi ülkeler için ithalat talebi azalıyor
- Küresel emtia fiyatlarında dalgalanma yaşanıyor
- Çin’in daha agresif ihracat politikaları, Türk üreticiler için rekabet baskısı yaratıyor
2. Çin’in Kuşak ve Yol Projesi ve Türkiye:
Çin’in lojistik, altyapı ve enerji yatırımlarını içeren Kuşak ve Yol Girişimi 2025’te Türkiye’yi hâlâ stratejik bir geçiş noktası olarak görüyor. Bu da Çin menşeli lojistik yatırımların ve dış ticaret hacminin artmasına katkı sağlayabilir.
3. Yuan ve Döviz Politikası:
Çin’in Yuan üzerindeki sıkı kontrolü sürerken, dolar karşısında Yuan’ın değer kaybı, Çin menşeli ürünlerin fiyat avantajını artırıyor. Bu da Türkiye’deki yerli üreticileri zorlayabilir.
Ticaret Dengesi: Türkiye–ABD ve Türkiye–Çin
Türkiye–ABD (2025 ilk çeyrek):
- İhracat: 4,8 milyar dolar
- İthalat: 5,6 milyar dolar
- Dış ticaret açığı: 0,8 milyar dolar
Türkiye–Çin (2025 ilk çeyrek):
- İhracat: 1,5 milyar dolar
- İthalat: 10,7 milyar dolar
- Dış ticaret açığı: 9,2 milyar dolar
Bu veriler, Çin’le olan ticaret açığının Türkiye’nin en büyük dengesizliklerinden biri olduğunu net biçimde ortaya koyuyor.
Türkiye’nin Ekonomi Stratejisinde Ne Tür Adımlar Atılıyor?
- ABD ile savunma ve teknoloji alanında ticaretin artırılması hedefleniyor
- Çin ile ithalatı azaltacak yerli üretim politikaları öne çıkarılıyor
- Yeni pazarlara açılma (Afrika, Güney Asya) stratejisiyle iki ülkeye olan bağımlılık azaltılmak isteniyor
- Yatırım ortamını iyileştirme çalışmaları ile batılı sermaye çekilmeye çalışılıyor
Denge Arayışı ve Dış Politikanın Rolü
ABD ve Çin’in ekonomik kararları ve gidişatı, Türkiye ekonomisini doğrudan etkilemeye devam ediyor. Yüksek faiz, daralan küresel talep ve tedarik zinciri dönüşümleri, Türkiye’yi hem risklerle hem de fırsatlarla karşı karşıya bırakıyor.
Önümüzdeki dönemde Türkiye’nin bu iki ekonomik devle olan ilişkilerini dengeleyici ve çeşitlendirici bir stratejiyle yönetmesi, ekonomik kırılganlıkları azaltmak açısından büyük önem taşıyacak.