Enflasyonla Mücadelede Yeni Adımlar: Hükümetin Nisan Stratejisi
2025 yılının ilk çeyreği geride kalırken, enflasyon Türkiye ekonomisinin en yakıcı başlığı olmaya devam ediyor. Tüketici fiyatlarında artışlar hız kesmeden sürerken, vatandaşın alım gücü düşüyor, işletmeler maliyet baskısıyla karşı karşıya kalıyor. Bu tablo karşısında hükümet, Nisan 2025 itibarıyla enflasyonla mücadeleye yönelik yeni bir strateji seti devreye aldı. Hem para politikası hem de maliye politikası bileşenlerini içeren bu yeni adımlar, orta vadede fiyat istikrarını hedefliyor.
Nisan 2025 İtibarıyla Enflasyon Verileri
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre Mart ayı itibarıyla yıllık TÜFE %67,9 seviyesine ulaşmış durumda. Özellikle gıda, ulaştırma, kira ve eğitim kalemlerindeki sert artışlar, tüketici enflasyonunu yukarı çeken başlıca unsurlar olarak öne çıkıyor. Üretici fiyat endeksindeki (ÜFE) artış da halen %90 seviyelerine yakın seyrediyor, bu da maliyet baskısının henüz azalmadığına işaret ediyor.
Hükümetin Nisan 2025 Stratejisi: 5 Temel Adım
1. Kamu Harcamalarında Disiplin ve Bütçe Kontrolü
Maliye politikası ayağında hükümet, kamu harcamalarında daha seçici ve disiplinli bir çizgi benimsedi. Özellikle yatırım dışı harcamalarda kısıntıya gidilmesi, bütçe açığının kontrol altında tutulmasını hedefliyor. Kamu kurumlarının gereksiz alım ve ihalelerine sınırlamalar getirildi.
2. Tarım ve Gıda Alanında Müdahaleci Politika
Gıda fiyatlarının yükselişiyle birlikte hükümet, Tarım Kredi Kooperatifleri ve TMO aracılığıyla doğrudan müdahalelere başladı. Temel ürünlerde (et, süt, un, ayçiçek yağı, bakliyat) sübvansiyonlu satışlar artırıldı. Aynı zamanda üreticiye verilen destek primleri güncellendi.
3. Kira Artışlarına Karşı Düzenleme Genişletildi
Yüksek kira artışlarının TÜFE üzerindeki etkisini azaltmak amacıyla, konut kiralarında %25 artış sınırı uygulaması bir yıl daha uzatıldı. Ayrıca sosyal konut projelerinde hızlandırmaya gidilerek dar gelirlilere yönelik konut arzı artırılmak isteniyor.
4. Vergisel Düzenlemeler ve Denetimler
Nisan ayı itibarıyla Hazine ve Maliye Bakanlığı, fahiş fiyat ve stokçuluk ile ilgili denetimleri sıklaştırdı. Özellikle zincir marketlerde etiket denetimleri artırıldı. Lojistik ve toptan ticarette vergi kaçakçılığına karşı e-denetim sistemi genişletildi.
5. Gelire Endeksli Destek Paketleri
Sabit ve dar gelirli vatandaşlara yönelik alım gücünü koruyacak yeni sosyal destek paketleri devreye girdi. Aile destek ödemeleri, doğalgaz ve elektrik tüketim yardımları artırıldı. Ancak bu yardımlar, nakit para yerine doğrudan fatura desteği şeklinde uygulanıyor, böylece tüketici enflasyonunu körüklememesi amaçlanıyor.
Merkez Bankası ile Koordinasyon
Bu adımlar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın yürüttüğü sıkı para politikasıyla eşgüdüm içinde planlandı. Politika faizinin %45 seviyesinde korunması, piyasada kredi daralmasını sağlarken, hükümetin mali tedbirleri ile birlikte enflasyonun yılın ikinci yarısında %45–50 bandına gerilemesi hedefleniyor.
TCMB ayrıca, bankalara kredi verirken tüketim yerine üretime ve ihracata yönlendirme politikalarını sürdürüyor. Tüketici kredilerinde sınırlandırmalar devam ederken, KOBİ’lere ve ihracatçılara daha uygun vadeli finansman olanakları sunuluyor.
Piyasalardaki Yansımalar
-
Borsa İstanbul: Hükümetin enflasyonla mücadele kararlılığı, kısa vadeli olumsuz etkiler yaratsa da orta vadeli güven algısını destekliyor. Bu da BIST’te seçici yükselişleri beraberinde getiriyor.
-
Döviz Kurları: Kurda kontrollü bir seyir gözleniyor. Dolar/TL bandı 32,50–33,30 arasında. Ancak faiz indirimi sinyali verilmediği sürece TL üzerindeki baskı nispeten sınırlı.
-
Altın ve Kripto: Enflasyon riskine karşı koruma aracı olarak altın ve dijital varlıklara olan ilgi devam ediyor. Özellikle dar ve orta gelirli kesimin bu alanlara olan yönelimi artışta.
Uzun Vadede Ne Bekleniyor?
Hükümetin ve Merkez Bankası’nın birlikte yürüttüğü sıkılaşma politikası, 2025 sonuna kadar enflasyonda hissedilir bir düşüş yaratma hedefi taşıyor. Ancak bu süreçte büyümede yavaşlama, işsizlikte geçici artış ve hane halkı harcamalarında daralma görülebilir. Yetkililer, bu geçiş dönemini yönetilebilir kılmak adına sosyal denge önlemlerini artırarak politikalarını sürdürüyor.
Sonuç olarak, Nisan 2025 itibarıyla hükümetin enflasyonla mücadelede yeni bir faza geçtiği görülüyor. Etki düzeyi, uygulamaların sürekliliği ve piyasaların buna verdiği tepkilere göre netleşecek.
